HADİS – MANTIK ÇELİŞKİLERİ
Bundan önceki bölümlerde verdiğimiz örnekler, Kuran’ın korunmuş, tutarlı, tamamlanmış, çelişkisiz ve dinin tek kaynağı olma vasıflarına sahip olduğunu; buna karşın hadislerin tutarsız, çelişkili olduklarını ve sadece zan olan hadislerin dine kaynak olamayacaklarını, üstelik Kuran yeterli ve detaylı olduğu için buna gerek de olmadığını ortaya koymaktadır. Bundan sonraki bölümlerde vereceğimiz örneklerle bu tezimizi daha da kuvvetlendireceğiz. Bu bölümde ise hadislerin mantıkla çeliştiklerini göstermeye çalışacağız. Kuran’a göre insanlar sürekli akıllarını çalıştırmalı; gerek evrende, gerek kendi yaratılışlarında, gerekse Kuran’da Allah’ın delillerini görmelidirler. Akıllarını çalıştırmadan toplumdaki çoğunluğa, törelere, geleneklere, kabullere göre din oluşturanların hatalı olduğunu Kuran’dan anlıyoruz. Kuran’a göre Allah’ın nimeti olan akıl, evrenle ve evren ile hayatı değerlendirmede rehberlik eden Allah’ın kitabıyla mükemmel bir uyum içindedir. Bu uyumun bir parçası olan aklın dinle çeliştiğini söylemek, aklı bir kenara atıp dini anlamaya kalkmak, aklı çalıştırmada değil aklı kullanmamada erdem aramak, dine akılsızca uygulamaları sokanların ve din düşmanlarının tezidir. Dinde aklı aşan hakikatler vardır ama bunlar da akılla çelişmez ve dinin en anlaşılmayan konularında bile dinin getirdiği açıklamaların alternatifi olabilecek daha akılcı açıklamalar yoktur. Akıl dinle nasıl çelişir? Akıl Allah’ın bize hediyesi değil mi? Kuran defalarca bize aklınızı çalıştırın demiyor mu?
10- Yunus Suresi 100
Bu ayet “İslam” adına dinimize birçok uydurmaların sokulmasının temel bir sebebine dikkat çekmektedir. Mantıkla çelişen yüzlerce hadisi kitabımıza sığdıramayacağımız için sadece on tane örnek hadis ile yetineceğiz. Bu hadisleri incelememiz “aklını kullanmayanların üzerine yağan pisliği” daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.
Anlattıklarımıza karşı olan ve hadisçi bir İslam anlayışını temel alanlar her seferinde “Bunlar Peygamber düşmanı, Peygamberimiz’in sözlerini inkâr ediyorlar, Peygamberimiz’i kaale almıyorlar” gibi sözler ile çeşitli iftiralarda bulunmaktadırlar. Örnek verdiğimiz her hadiste şunu bir kez daha iyice düşünün: Bu hadisleri inkâr, Peygamberimiz’i iftiralardan korumak mı, yoksa Peygamberimiz’e iftira atmak mıdır? Hadislerin dinin temel kaynaklarından olduğunu kabul, Peygamber’e atılan iftiraları onaylamak ve kabul etmek olmuyor mu? “Hadisler dinin kaynağıdır” diyenler, bilmeyerek de olsa bu iftiraları meşrulaştırmış olmazlar mı? Lütfen hadislerin Kuran’la, mantıkla ve kendi içlerindeki çelişkilerine dair bu bölümleri bir de bu soruları düşünerek okuyun.
1- YERYÜZÜNÜN ÜSTÜNDE OLDUĞU BALIĞIN CİĞERİ
Hadis: “Yeryüzü balığın sırtındadır. Cennete girecekler ilk olarak bu balığın ciğerinden yiyecektir.”
Buhari 3/51
Kuran’ın Dünya’nın yuvarlaklığına, Dünya’nın, Güneş ve Ay’ın hareketlerine, uzayın yaratılışına dair mükemmel izahlarına karşı hadislerdeki Dünya’nın öküzün ve balığın üzerinde olduğu açıklamasını tevil edenler (yorumla geçiştirmeye çalışanlar), Dünya’yı üzerinde tutan balığın ciğerinden yenmesini nasıl tevil edecekler? Bu konuya “açıklama” getirecek olanlar, şu hadise ne diyecekler? Bir hadiste Arş’ın 8 dağ keçisinin sırtında olduğu söyleniyor (Bakınız: Ebu Davud, Sünnet 19; Tirmizi, No: 3320; İbni Mace, Mukaddime). Bu izahları içeren hadis kitaplarına “dinin kaynağı” diyerek, bunları Kuran’ın yanına koymak Kuran’a haksızlık değil midir?
2- ALLAH = ZAMAN, HİÇ OLUR MU?
Hadis: “Peygamber’e, Allah’ın yerleri ve göğü yaratmadan önce nerede olduğu soruldu, Peygamber “Bir bulut içerisinde idi; üstü hava, altı hava idi’ dedi.”
Hanbel 4/11
Hadis: “Allah zamandır.”
Muvatta 56/3
Niye bu tarz saçma izahlar Kuran’da geçmez de hep hadis kitaplarında yer alır? Dört “hak mezhep” diye sunulan mezheplerden birinin kurucusu Hanbel’dir ve alıntıladığımız hadis kitabı Hanbel de ona aittir. Dört mezhebin kurucularından birine ait olan diğer bir hadis kitabı ise Malik’in Muvatta’sıdır. Yukarıdaki iki hadisi kitaplarına alanların kurdukları mezhepler ne kadar güvenilir olabilir?
3- HZ. MUSA AZRAİL’E TOKAT ATTI MI?
Hadis: “Ölüm meleği Musa’ya gelerek ‘Rabbine icabet et’ dedi. Bunun üzerine Musa, ölüm meleğinin gözüne tokat vurarak onu çıkarttı. Melek hemen Allah’a dönerek ‘Sen beni ölmek istemeyen bir kuluna göndermişsin, o benim gözümü çıkardı’ dedi.”
Müslim 10/176
Mantıkla hiç bağdaşmayan bu hadis aynı zamanda Hz. Musa’ya hakarettir. Allah’ın üstün ahlaklı bir Peygamber’i nasıl olur da ölümden kaçar? Üstelik de meleğin gözünü kör edip ölümden kurtulur? “Hiçbir yanlışı olmayan hadis kitabı” diye tanıtılan Müslim’de ve diğer meşhur hadis kitaplarında bu hadis geçmektedir. Bu hadisi “sahih” diye kitaplarına alanların diğer hadislerine güvenebilir misiniz?
4- DEPREMLERİN SEBEBİ OLAN BALIK
Hadis: “Dünya balığın üzerindedir. Balık başını sallayınca Dünya’da depremler olur.”İbn-i Kesir Tefsiri, 2/29 68/1’in açıklamaları
Kuran, mucizevi bir şekilde evrenin genişlediğini, rüzgârların aşılayıcı olması gibi birçok konuyu açıklarken (Bakınız: İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu, Kuran Hiç Tükenmeyen Mucize); hadislerde yer alan yukarıdakilere benzer akıl, bilim ve Kuran dışı ifadeler mantıkla çelişmektedir. Dünyayı balığa oturtan, depremleri balığın kuyruğunu sallamasına bağlayan bu anlayışın İslam’la ilgisi olmadığını açıklamak bu dine hizmet değil midir?
5- YANGIN NASIL SÖNER?
Hadis: “Yangın gördüğünüzde tekbir getiriniz, zira tekbir (‘Allahu Ekber’ demek) onu söndürür.”
Ramuzel Hadis
“Ramuzel Hadis” diğer hadis kitapları kadar ünlü olmadığı için bu kitabımızda Ramuzel Hadis’ten hadislere az yer verdik. Fakat ülkemizde en çok satan hadis kitaplarından biri de bu kitaptır ve alıntıladığımız hadis gibi birçok hadisi içermektedir. Eğer bu hadisi birileri doğru kabul ediyorsa, itfaiye ekipleriyle beraber (belki de itfaiye ekibi olmadan) tekbir getirecek bir koroyu da yangın yerine götürmeleri gerekir.
6- CİNSEL MÜNASEBETLE İLGİLİ GEREKSİZ AÇIKLAMALAR
Hadis: “Sizden birisi cinsel münasebette bulunduğu zaman eşinin cinsel organına bakmasın, zira cinsel organa bakmak körlüğe sebep olur.”
Feyzul Kadir 1-326
Bu tip garip uydurmalarla, dinle dalga geçmek isteyenlerin eline bolca malzeme verilmiştir. Belki de bu hadisi uydurarak Peygamber’e iftira edenin amacı da dinle dalga geçmekti. İnsanların hayatına ve cinselliğine Kuran’ın getirmediği zorlukları ve yasakları getirmek, insanlığa yapılmış bir zulümdür. Cinsel hayatı kısıtlayıcı bu tür hadislere karşın, Peygamberimiz’in ve arkadaşlarının cinsel hayatını olağanüstü bir tarzda anlatan münasebetsiz hadisler de vardır. Bu hadislerden birine göre sahabeler haccı bitirip eşlerine yöneldiklerinde cinsel organlarından spermler damlıyordu (Buhari, Hacc, 81; Müslim, Hacc, 141). Diğer bir hadise göre Peygamberimiz 30 erkeğin cinsel gücüne sahipti (Buhari). Başka bir hadise göre ise Peygamber nerede güzel bir kadın görse hemen eve koşar ve hanımı Zeynep’le cinsel ilişkiye girerdi (Buhari, Hibe, 8). Bu tip hadisleri kabul etmek mi, yoksa reddetmek mi Peygamberimiz’e saygısızlıktır? Karar sizin.
7- KADINLARIN CERAHAT YALAMASI
Hadis: “Eğer erkeğin tepesinden tırnağına kadar cerahat aksa, kadın da bunları ağzı ile temizlese, yine de erkeğin hakkını ödemiş olmaz.”
İbn-i Hacer el Heytemi 2/121
Geleneksel İslam’da en çok hadis uydurulan konuların başında kadınlarla ilgili konular gelmektedir. Kuran’da, kadınlara yönelik kendi bakış açılarını bulamayıp, kadınları sokmak istedikleri şekli dinselleştirmek isteyenler, bol bol hadis uydurmuşlardır. Kitabımızın 21. bölümünde detaylı bir şekilde işlediğimiz “kadın” konusunda, uydurulan diğer hadislerden örnekleri de bulabilirsiniz.
8-BİR KEÇİ KURAN’DAN EKSİLTME YAPABİLİR Mİ?
Hadis: “Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmelerini emreden ayet Hz. Ayşe’nin döşeğinin altındaki sayfada yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Hz. Ayşe onun gömülme işlemleri ile meşgulken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi, o sayfayı yedi. Böylece taşlayarak öldürme cezası Kuran’dan çıktı. Ama hükmü devam etmektedir.”
İbn-i Mace 36/194; Hanbel 3/61, 5/131
Bu hadis ve taşlayarak öldürmeyi (recm) savunan diğer Kuran ve mantık ile çelişkili hadisler, dinimize büyük zarar vermiştir. Bu hadislerle:
1- Kuran’ın zina edenlerle ilgili hükmü iptal edilmektedir.
2- Kuran’ın hükmüne ilaveten yeni bir hüküm getirilmektedir.
3- Kuran’ın eksik olduğu iddia edilmektedir.
4- Kuran’ı eksiltenin bir keçi olduğu gibi bir saçmalık savunulmaktadır.
En ünlü hadis kitaplarında yer alan ve Ehli Sünnet tüm mezheplerle beraber Şiilik tarafından da savunulan recm, önemine binaen 26. bölümde özel olarak işlenecektir.
9- NASIL BİR TAŞTIR BU TAŞ?
Hadis: “Hacerül Esved cennettendir. O kardan daha beyaz idi ve müşriklerin günahı onu kararttı.”
Hanbel 1/307
Hadis: “Hacerül Esved Allah’ın yeryüzündeki sağ elidir. Onunla insanlardan dilediği ile tokalaşır.”
Cami-üs Sağır 1/151
Hacerül Esved taşı için uydurulan bu tip hadisler, hac sırasında Kabe’de, İslam’ın ruhuyla uyumsuz davranışların sergilenmesine sebep olmaktadır. Hacerül Esved taşına dokunmak için birbirini ezenleri, dinimizi bilmeyenler görseler, ne düşünürler? Bu hadisler daha evvel de alay konusu olmuştur. Hadislerin güvenilmez olduğunu Abbasiler döneminde savunup, sonra siyasi konjonktürde yok olan Mutezile takipçileri “Bu hadise göre Hacerül Esved denen taş, müşriklerin günahı yüzünden Kabe putperestlerin elinde iken karardıysa, şimdi Kabe Müslümanların elinde olduğuna göre, bu taşın beyazlaması gerekir” diyerek, bu hadisi savunanlarla alay etmişlerdir.
10- GEL DE ÇIK İŞİN İÇİNDEN!
Hadis: “Kalbinde hardal tohumu kadar kibir bulunan cennete giremez. Yine kalbinde hardal tohumu kadar iman olan da cehenneme giremez.”
Buhari 81/51
Kişiyi en ufacık fiilinde cennete gönderen bir sürü hadis vardır. Kişiyi en ufacık bir fiilinde cehenneme gönderen de birçok hadis vardır. Bu tutarsız yaklaşımlar, kimi zaman yukarıdaki örnekte olduğu gibi tek bir hadiste de buluşabilmektedir.
Peygamberimiz’e yapılabilecek en büyük hakaret, bu hadisleri onun söylediğini iddia etmektir. Peygamberimiz’in bize tek yazdırdığı, mesaj olarak Allah’tan getirdiği Kuran, dinimizin tek ve güvenilir kaynağıdır.
Andolsun ki size hatırlatıcı bir kitap gönderdik. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız?
21- Enbiya Suresi 10